15 Haziran 2012 Cuma

“Beyoğlu'nun Kalp Atışları” -Yılmaz Parlar



ESRA ALKAN’DAN MUHTEŞEM BELGESEL

“Beyoğlu'nun Kalp Atışları”
Proje tasarımı ve Yönetmenliğini Esra Alkan’ın, müzik ve metin yazarlığını Sema Moritz’in, kurgu yönetmenliğini ve montajını Serap Gedik’in, proje danışmanlığını Ahmet Doğan’ın yaptığı, Seslerin İzinde “Beyoğlu'nun Kalp Atışları” isimli belgesel, İstanbul’un kalbi Beyoğlu Galata Kule meydanında, yabancı konuklarında olduğu sanat iş ve akademi ve siyaset dünyasının değerli isimleri tarafından ilgi ve zevkle izlendi. Ayrıca filmi izlerken üstünüzde uçuşan kulenin martıları her zamanki ziyaretcilerdendi.
Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528 yılında Fener Kulesi olarak inşa ettirilen dünyanın en eski kulelerinden biri olan Galata Kulesi dibine kurulan ekranla kule meydanını açık hava sinema havasına sokan etkinlikte film izlendikten sonra “Beyoğlu’nda gezersin gözlerini süzersin”  final şarkıyla son bulan“3.Kültürlerarası Sanat Diyalogları”nın kapanış  etkinliği  Beyoğlu keyfini yankılandırdı

411 numaralı odada gizemleriyle Dünyayı sarsan, Dünyaca ünlü İngiliz kadın romancı Agatha Clıristie’nin kaldığı otel Pera Palas bulunduğu öte anlamına gelen Pera Bölgesinde, anısına  "Palazzo Donizetti Hotel" bulunan, Osmanlı devrinde askeri bando Mûsikâ-i Hümâyûn'u yapılandıran 28 yıl boyunca Osmanlı Devleti'nin bando teşkilatını ölümüne kadar yöneten Giuseppe Donizetti' gibi yaşamış pek çok ünlünün kültürlerine sahip Beyoğlu bu belgesel anahtar ile beraberinde birkaç belgeselin daha  ilham kapılarını açtı.
Belgeselde Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Dünyanın en iyi yedi fotoğrafçısından biri olarak tanımlanan, Ara Güler belgeler sunan Ergun Hiçyılmaz, ritmle ilgili bilgiler aktaran Ayna'nın solisti Erhan Güleyüz, Dünyanın en iyi darbukacılarından biri olan, müzik birikimini, kendi geliştirdiği darbuka tekniğini genç ritimcilere aktardığı ritim merkezi, Galata Ritimhanesi sahibi Mısırlı Ahmet Dünyaca ünlü Perküsyonun usta ismi  Okay Temiz, gibi pek çok isimler var.


Işık Yenersu'nun seslendirdiği filmde ilk sözcükler “Seni bulmaya,
seni keşfetmeye, seni tanımaya meylettik. Sahi sen kimsin? Elimizi
dokunduğumuz yerden farklı bir yüzle çıkıyorsun karşımıza. Kendini
bize açabildiğin kadar tanımaya kararlıyız. Eminiz bir yanımız hep
eksik kalırdı Sen'siz." Sonra Ara Güler "Beyoğlu'nun kalp atışlarını duymak lazım. Onun için sokak sokak dolaşıp dinlemek lazım." Derken her zaman söylediği “Sokakta sanat yapanlar, müzik yapanlar, duvarları boyayanlar şehrin doğal birer ürünüdür.”yaşayan kültürün ürünü olduğunu bir kere daha vurguluyor. Vatman “Beyoğlu'nda herkes ne duymak isterse onu duyar”

Gala öncesi Esra Alkan ve şarkıcı Sema Moritz ile yaptığımız kısa söyleşide "Bu araştırmalar esnasında çok belge topladık. Biz de hayret ettik, Beyoğlu'nun kalp atışlarına. Biz bu kadar malzemeye nasıl yer vereceğiz diye düşündük. 60 dakikalık bir film oldu. Ama yine de içimiz kan ağlayarak birçok şeye yer veremedik." ilk bilgileri aldıktan sonra yine özet halinde hazırlıkları iki yıl süren, çekimleri sekiz ayda tamamlanan belgesel hakkında  "Beyoğlu o kadar hızlı değişiyor ki bence hayretler içinde dinliyordur kendisini. İstanbul'a geldiğimden beri Yıllardır kokladığım, sesini, tınısını, dokusunu aldığım yer Beyoğlu'nda yaşıyorum. Beyoğlu'nun bir kalp atışı var. Zaman zaman kırılan bir kalp  Buranın müziğini, sesini yakalamaya çalıştık  belgeselde, Galip Dede caddesi var İstiklal caddesi var, ara sokaklar var. Büyük Londra Oteli'ne gittik. Çok gramofon kaydı, çok belge var. Elinizi nereye atsanız bir şey çıkıyor, içinden çıkmak zor. Örneğin Galip Dede caddesi yüzyıllar önce flütçüler sokağı diye anılırmış. Kilise orglarının borularına flüt deniyor, kastedilen bu. Flüt Galata'dan çıkmış Avrupa'ya gitmiş...
767 yılında Kutsal Roma İmparatoru Kral Pepin İstanbul'dan Avrupa'ya getirtmiş orgu, kiliselerdeki ayinleri çekici kılmak amacıyla. Yüzyıllar sonra Fransa Kralı I. Fraçois Kanuni Sultan Süleyman'a, daha sonra İngiltere Kraliçesi I. Elisabeth de Sultan III. Murat'a armağan olarak org göndermiş. Bir dönem keyif içinde dinlenir orgların akıbeti aynı olmuş, parçalanıp yakılmışlar. Ancak yıllar sonra ilk vatanlarına tekrar gelmişler "Uğur Güracı'nın elinde inanılmaz notalar var, Osmanlı döneminden kalan notalar. Alman Protestan kilisesine gittik. 1883'de buraya gelen ilk orgun damgalı flütüne ulaştık orada. Konuları birbirine bağlarken genellikle benim yaptığım albümlerden bölümler kullandık. Sadece bu değil tabii. Mesela İstanbullu bir Rum şarkıcı, Evin Dermancı Taksim'deki Rum lisesinde, Rumca bir şarkı söyledi. Annesinin de, ablasının da, kendisinin de o liseden mezun olduğunu anlattı." şeklinde bilgiler aldık.
Belgesel film izlendikten sonra  Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan,
Bir konuşma yaparak Belgeselde emeği geçenlere teşekkür etti. Demircan, “ Bu akşam bu belgesel ile Beyoğlu’na yeni bir ışık tuttuk. Beyoğlumuza ait önemli bilgileri izlemek öğrenmek beni çok mutlu etti. Küçük bir bütçe ayırdık. Ancak yollarına devem ettiler.” Geleceğin gençlerine doğru kültür bırakmak niyetinde olduklarını söyledi. Ayrıca kentsel dönüşüm ve  yapılan icraat hakkında bilgiler verdi.”Beyoğlu Belediyesi olarak Beyoğlu’nda son 7 yılda 4000 bina  restore edildi. Beyoğlu’nda 10.000 tarihi bina tek tek fişlenerek koruma altına alındı. Ayrıca, Tarlabaşı projesinin tarihi doku korunarak sürdürülüyor.”dedi
Önümüzdeki günlerde Zafer Tarık Tunaya Kültür Merkezi'nde 1 hafta süre ile
gösterime girecek olan belgeselin ayrıca DVD si çıkacak.
yilmazparlar@yahoo.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder