8 Kasım 2012 Perşembe




 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve EGD Ekonomi Gazeteciler Ekonomi zirvesi-Yılmaz Parlar

EGD Ekonomi Gazeteciler Derneği başta Başkanları Celal Toprak olmak üzere tüm yönetim ve yüksek seviyede katılımı olan üyeleriyle, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından ekonomi değerlendirmesi konulu toplantı gerçekleştirdi.EGD gazetecileri sunum CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sonrası soru yağmuruna tuttu. Ekonomi kurmayları ile birlikte toplantıya katılan Kılıçtaroğlu once genel bir değerlendirme ile ilgili rakamlarla, trendlerle birlikte sunum yapan kurmaylarından sonra çeşitli konuların altını çizdi.

Kılıçdaroğlu’na sorulan  “10 yıllık AKP iktidarı deyince aklınıza ilk gelen nedir?”in cevabını, “Samimi söylüyorum, aklıma ilk gelen yolsuzluklar...” diye yanıtladı. 

Kılıçtaroğlunu’nun ağırlıkla üstüne basa basa durduğu konular cari açık, üretim olmayan reel ekonominin yerlerde sürünen finansa dayalı Kemal derviş zamanından kalma modelin hala uygulanması, ithalatda azalma hedeflerin olmayışı, enflasyon rakamları, faizlerin sorunu gibi yara alan ekonominin enstrümanlarıydı.  

Borsa konusunda, Borsanın yüzde 50’sinden fazlasının yabancıların elinde olduğuna belirten Kılıçdaroğlu, “Eğer siz 10 ayda yüzde 46 gibi olağanüstü bir karı, yabancı portföye veriyorsanız onun reel sektöre gelmesini beklemek hayaldir. Teşvik politikasını onu reel sektöre gelecek bir model üzerine oturtmanız gerekiyor” 

 
Kılıçdaroğlu, sosyal demokrat bir parti olduklarından dolayı işçilere sitem etme hakkına sahip olduğunu, sebeb olarak işçilerin sorunları ile birebir yakından ilgilendikleri için şunları söyledi.   , “Ben isterdim ki ekonomik sosyal konseyin toplanmasını, Türk-İş’in sayın genel başkanı   ‘Ey hükümet niye toplanmıyorsunuz?’ desin. Siz yasa götürüyorsunuz, ekonomik sosyal konseyde görüşülmüyor. Niçin? O konseyi o zaman kapatsınlar”   

‘Türkiye’nin en büyük sendikası, eleştiriyi gazetelere ilan vererek yapıyorsa, kimse kusura bakmasın o sendika bitmiştir. Beğenmediği bir düzenleme olacak, gazetelere tam sayfa ilan verecek, ‘ey hükümet lütfen bunu yapma’ diyecek. O da yapacak. O da yerinde oturacak. Kimse kusura bakmasın. Bunlar sendika falan değiller” eleştirisinde bulundu. 

THY bireyine malum bir gecede bir şey çıktı, İşgücü piyasasıyla ilgili çok ciddi düzenlemeler var. Hak kayıpları söz konusu. Bu konuda CHP nasıl çaba gösteriyor, nasıl bir düzenlemeden yana sorusuna Kılıçdaroğlu, “Milletvekili arkadaşlarım görüşmeleri yaptılar. Önemli bir noktaya geldiler. Mahkemeden çıkacak kararı bekliyoruz ve sanırım sorun büyük ölçüde çözülecek. Yaptığımız girişimler eğer olumlu sonuç verirse, sorun büyük ölçüde çözülecek. Bunun sözünü arkadaşlarım aldılar”  şeklinde cevapladı.

Dünya ekonomisinde yaşanan kriz konusundaki değerlendirmeleri,  “ABD ile Çin, Hindistan ekonomisi arasında bir çatışma olduğunu, Çin’in hemen hemen hiçbir ülkenin tahmin etmediği boyutlarda hızla büyümektedir. ABD ekonomisi ile Çin ekonomisi arasında müthiş bir bağlılık var. Çin’in olağanüstü birikimleri Amerikan bankalarında duruyor. Dolayısı ile iki ekonomi birbirine bağımlı. Çin üretime önceliğe, teknoloji, bilgi toplumuna ulaşmak için olağan üst çaba harcayan planlı bir ekonomi. Ürettiğini tüketemem gibi bir sorunu yok. Maliyetleri düşük. Çin’in eleştireceğimiz ana noktası demokrasi. Orada işçi hakları gelişirse maliyetlerin de yükselebileceğini kabul etmemiz lazım. Hindistan’da olağan üstü gelişiyor. Dolayısı ile bu iki ekonomiyi Türkiye’nin yakından izlemesi lazım”   
AB ile ilişkiler neredeyse kesilmiş olduunu ve Türk işadamlarına Rusya başarılı yatırımları gibi Çin ve Hindistan’da da varlık göstermeleri tavsiyesinde bulundu. 
K
ılıçdaroğlu, “İran’a doğalgaz ve petrolün parasını altın olarak ödenmektedir. Hükümetin bunu reddetmektedir. Ancak bilinen gerçeğin ta kendisidir.” Bunu Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) de kendi kayıtlarında ihracat olarak göstermediğini, Merkez Bankası’nın gösterdiğini açıkladı. “Amerika ile İran arasındaki çatışma, İran’a uygulanan ambargo altını daha cazip hale getiriyor. Dolayısı ile altın olarak bedel ödeniyor. Bizim kamu bankaları üzerinden ödeniyor”  
"İşçinin aidatından kimse altına lüks araba almamalı. Sendikanın görevi, işçilerin olduğu kurumun ya da fabrikanın yaşamasını sağlamaktır”  


Sendika ağalığına, grup başkan vekiliyken de genel başkanken de her zaman karşı çıktığını belirten  Kılıçdaroğlu, “Hiçbir sendika ücret sendikacılığı yapmamalıdır. Sendikanın görevi aynı zamanda işçilerin olduğu kurumun ya da fabrikanın yaşamasını sağlamaktır.” 


CHP’nin KOBİ’lere yönelik bir projesi için “Ödedikleri sosyal güvenlik ve vergi miktarı kadar bir krediyi sıfır faizle alacaklar. Bizim projemiz bu. 100 TL vergi ve sigorta primi ödemişse, ona bankadan 100 TL kredi verilecek. Sıfır faizli”   

Bunu birden fazla nedeni var. Bir, istihdam yaratacağız. İki, kaçağı önleyeceğiz. Üç, kayıt dışı istihdamı önleyeceğiz. Dört, KOBİ’leri teşvik edeceğiz. Beş, bundan zararlı çıkmıyoruz. Devlet olarak da zararlı çıkmıyoruz. Bu projemiz bütün KOBİ’lere duyuruldu, biliyorlar. Kitapçığını da hazırladık gönderdik, ancak yeteri kadar yankılanmadı. Onu da belirtmiş olalım” diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu, ‘Bir ailede eviniz, yazlığınız daireniz olabilir, ancak o ailede huzur yoksa, mutluluk yoksa o evlilik sorunludur yürümez’ ve‘ İç huzurunuz yok, mutluluğunuz yok dolayısı ile bu evlilik sorunlu bir evlilik” dediği söylemden yola çıkılarak  yine bir soruya

“Hiçbir yerde, hiçbir zaman ‘Türkiye ekonomisi sağlamdır’ demedim. Kusura bakmayım. Nereden çıktı bu? Hem sağlam diyeceksin, hem de bu kadar eleştiri. Yok ki öyle bir şey. Şunu söyledim ben İzmir’de. ‘Rahat olabilirsiniz, geliriniz olabilir. İyi para kazanabilirsiniz. Yazlığınız, yatınız olabilir ama ülkede huzur yoksa, o paranın hiçbir anlamı yoktur. Bu ülkenin huzura, barışa ihtiyacı var. Huzur ve barış ortamında kazanılan paranın daha büyük anlamı var’. Bunu söyledim. Yine aynı şeyi söylüyorum. Türkiye’nin barışa ve huzura ihtiyacı var.”
  
Somali’nin gündemlerinden neden düştü.    Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin dikkatini çekmek için Somali’ye gitmeye çok önceden karar verdiklerini, orada bir insanlık dramı olduğunu söyledi. Bu konuda Dışişleri Bakanlığı ile görüştüklerini ve görüşmeden sonra hükümetin haberi olduğunu ve hükümetin ise kendilerinden önce açıklama yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, “Biz daha önce bu kararı aldığımız için gittik tabii.
Hükümetin de gitmesi, bizim de gitmemiz çok iyi. Herhangi bir itirazımız yok. Niye gittiniz diye bir sorunumuz da yok zaten. Gördüğümüz tablo şu orada. Gerçekten bir insanlık dramı yaşanıyor. BM Yardım yapıyor. BM yetkilileri sorunun aşılması için bize brifing de verdi. O sorun büyük ölçüde devam ediyor. Elbette gündemde tutulması lazım. Kızılay sürekli yardım yapıyor. Dolayısı ile bizim ilgi alanımızdan çıkmış değil. Arkadaşlarımız Dış İlişkilerden sorumlu arkadaşlarımız gerekli dikkati, izlemeyi yapıyorlar”  dedi.

yilmazparlar@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder