9 Temmuz 2012 Pazartesi

İKSV Caz festivali Tünel senligi-Yılmaz Parlar















İKSV CAZ FESTİVALİNDE İLGİ HIZ KESMİYOR 


40. yılını kutlayan İKSV, 2012 Caz Festivali dolu dolu programında tüm konser mekanlarıda dolu dolu. Gittikçe seyirci ilgisi daha da artıyor.
Tünel şenliği çok ilgi gördü 30 konser 19 farklı mekanda ki konserlerden gidebildiğimiz Pera Palace ve Arte İstanbul Sanat Merkezinden izlenimler.


Pera Palace Hotel balo salonunda, Gerhard Aflenzer Ve Boradway Jammers Grubu;


Gerhard Aflenzer Gerhard Aflenzer Boradway Bıgband grubunu 1995 yılında kuran Avusturyalı trompetci 6 kişilik grup Boradway Jammers ile Balo salonunda Eva Hag Martin, Martin Böhm ile sahne aldılar. Frank Sinatra Dean Martin Liza Minnelli, Marilyn Monroe, Ella Fitzgard gibi kült sanatcıların şarkılarına Pera Palace Hotel balo salonu dolduran müzikseverler non-stop dans etmeden kendilerini alamadılar.


Dans eden citlerden, çiftlerden dikkati çeken isim Tuğçe Taçkın, Uluslararası bir yarışma için yapmış olduğu müzik klibinde finale kalarak ülkemizi temsil etmişti. Yeni klip çekimlerinde, yapmış olduğu güzel figürleriyle kendi dans edecek izlenimini verdi. 


Arte İstanbul Sanat merkezi sanat bahçesinde başka bir güzellikte sanat vardı.
Sahnede Zeynep Arabacığlu yaptığı sanatsal yorumlarla bahçenin atmosfere unutulmaz değer kattı.İzleyicilerin hayranlıkla dinlediği sanatcı söylediği şarkıların anlamlarını açıkladı ve kısa bilgiler verdi.
Bölüm 1 de Ladino y Ladino –Latin Amerika’dan Bolero ve Balad türü müzikler Omara Portuondo’dan Vemle Anos (20 yıl),1930 lardan Amapola yer aldı. 


Bölüm-2 de Ladino 16 yüzyıl İspanya’dan İstanbul’a melodilere zaman zaman seyircilerde iştirak etti.


Müzik Dünyamızda 2011 yılında kaybettiğimiz Cesaria Evora’yi anma bölümü Cape Verde, Çıplak Ayaklı Diva, örneklerini sunan Zeynep Arabacığlu’unun Ladino y Ladino projede yer alan sanatcılar; Jozi levi, Alper Kağın, Çağdaş Oruç, M.alper Kılıç
Ali Tolga Demirtaş, Kerem Kırla


1991 yılından beri vurmalı çalgılar çalan, 2003 de bate Jumbo ritm grubundan sonra 2009 kurduğu bugünde devam eden brazil Project Grubu kuran, Türkiye’de Brezilya ritmleri ve müziği önde gelen üstadlarımızdan Jozi levi misafir olarak katıldığı gruba renk kattı. Zara ile İstanbul Flamenko 5’lisi CD ıkaran gitar virtüözü Alper Kağın. 
Branda with Brands grubunda yer alan İstanbul Üniversitesi Konservatuvaröğretim görevlisi Çağdaş Oruç Saksafon üflerken yaptığı melodi dalgalanmaları büyüledi.
1996 yılında Flamenco Percussion çalarak müzik hayatına atılan Multi Percussion ile Kerem Kırla İstanbul Flamenko 5’lisi La Descarya gibi projelerde yer almaktadır. 
Rotterdam Konseratuvarda müzik kariyerini devam ettiren jazz2ın yanı sıra pop,rub,funk, Latin gibi pek çok stili icra eden Ali Tolga Demirtaş Piano/Keyboords müzik direktörlügü prodüktörlük ve aranjörlük yapmaktadır. Bilgi Üniversite müzik bölümü mezunu M.alper Kılıç kontabas, baby bass ve Elektrik bas çalmaktadır. La descarga Ayhan Sicioglu &Latin All Stars da üzik icra etmektedir. 




Boğaziçi İşletme, Yüksek lisans Kurumsal yöneticilik mezunu Müziğin yanı sıra heykel sanatcısı Arte İstanbul sanat merkez kurucu ortağı. Zeynep Arabacığlu
İle konser sonrası kısa bir söyleşi gerçekleştiriyoruz.


Casaria Evans anma bölümünde bir anekdot paylaştınız. Nasıl tanıştınız.?


“Casaria Evans ile ilk tanışma 4 yıl önce konserine gittim. Ancak arka sıralarda izleyebilmiştim. Bu kadar duygu yüklü söyleyen birinin nasıl bu kadar sakin sahnedekalabiliyor diye hayret ettim. 2 yıl önce bir konser öncasi kulisinde tanıştık. Ortak lisansımız olmamasına rağmen gözlerin sıcak bakışı ile anlaştık.”


Kaç yıldır ve hangi grupla müzik yapıyorsunuz?


“10 yıldır Ayhan Sicimoğlu ve Latin All Stars grubu solistliği yapıyorım.”


Araştırmacı bir sanatcısınız. Merak nereden başladı?


“Latin müziği sözleri çok anlam ifade ediyor. Mutlaka sözlerin ve tüm müziklerin, müzisyenlerin hikayelerini araştırırım. Ladino konusunda ise tanıdığım müsevi dostlarımdan ve Müsevi kültür derneği arşivlerinden yararlandım ve yararlanıyorum.”


Yine Arte İstanbul sanat merlezinde konsere gelen dinleyiciler arasında dikkat çeken sanatcılardan yaşamının büyük bölümünü Amerika’da geçiren, Latin müzik yorumcusu Brenda Berrin Koç’u dudak bükerken görüyoruz. Geliştirdiğimiz sohbet derya derinliğinde müzik kültürümüzün bilgilerine projelerine düşüncelerine sahip olduğunu görünce söyleşi yapmaya dönüşüyor.


Sohbet anında şarkılar neden Türkçe değil, mükemmel Türkçemiz var neden anlıyabileceğimiz bir dile çevrilmiyor diyorsunuz. Biraz açıklık getirirmisiniz?


“Dilimizin bir Jazz Festivalinde neden negatif anlamda ilginc algılandıgını ve tercih edilmedigini anlamiyorum çünkü Türkce de bir edebiyat dili, olağanüstü yetenekli dünya edebıyatına güzel eserler kazandırmıs nice yazarımız var, dilimizi de bircok gelenek görenek ve alişkanlıklarımız gibi biraz hor görüyoruz, Jazz denilince rafine bir kültürü işaret ediyoruz ve her nedense Türkce bir türlü bekledigimiz sofistike Jazz temasina uymuyormuşgibi davranıyoruz.” 


Bu konuda çalışan sanatcılarımız var destek mi görmüyor?


“Evet bu alanda cok calısmış ve güzel söz ve besteleri olan sanatcılarımız var, lokal sanatcilarımızıve calışmalarinı neden Jazz Festivali kapsamında yeteri kadar destekleyemiyoruz? Eğer paralel müzikler besteleniyorsa sadece icrası Türkce diye neden bu guzel calismalar sesini duyuramiyor bu festivallerde?Merak ediyorum.”


Ancak İKSV bu projelere imza atıyor. Örnek İstanbul Projesi 


“Doğru, Marcus Miller –Okay Temiz İmer Demirer Bilal Karaman-Burhan Öçal ve Hüsnü Şenlendirici örnegini genisletmeliyiz, Yabancı ülkelerden gelen Jazz müzisyenleri de burada üretilen Jazz müzigin katılımcısiı olabilmeli Türkce söyleyen bir sanatcıya eşlik etmek gibi...”


Amerika’da uzun yıllar yaşadınız Amerika’da profesyonel müzik yaptınız. Orada nasıl bir algı var?


“Amerika'da yada dünyanın herhangi bir ülkesindeki Jazz sanatcısı/otoritesi bu müzigin hangi dilde icra edildigi ile ilgilenmez, bu bizim kendi kendimize öğretip durduğumuz amansız bir hastalık gibi nesilden nesile sandık sandık taşıdıgimız bir özgüven eksikliğinden başka bir şey değil, kuruntu yani:) “


Ülkemiz varyasyonları arasında jazz var diyorsunuz. Neler yapmalıyız?


“Turkiye bizi zaman zaman bunaltan pop muzik varyasyonlarinin yani sira cok guzel muziklerin de üretildigi zengin bir coğrafya ve bu mozaik icinde Türkce Jazz da var. Tek yapmamız gereken yurtdısından sanatcılar getirirken buradaki sanatcılari da teşvik etmek ve desteklemek, biraz izin vermek, özgürlestirmek, çünkü özgürlüğün yetmedigi yerde sanat hep kısır kalır, gelişemez, hep getirilen yabancı sanatcılara hayranlıktan ayran delisi gibi bakıp kaırız, kuruntulari derinlestirmis oluruz.”


Son dilek bu konuda?


“Dilerim bir sonraki sene IKSV ortak projelere daha çok yer verir.”


Bizim dileğimizde, seyircilerin arasında İKSV sahnelerinden birinde sizi izlemek. 


yilmazparlar@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder